You are here

Mustafa Karataş, Türk Dilinde Yanış (Motif) Adları-Anadolu Sahası, Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Yayınları, Muğla-2013

Journal Name:

Publication Year:

Author NameUniversity of Author
Abstract (Original Language): 
Mustafa Karataş, Prof. Dr. Ali Akar da-nışmanlığında ve bir bilimsel araştırma projesi olarak da Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi desteğinde hazırlamış ol-duğu doktora tezini Türk kültürü araş-tırıcılarının yararına sundu. İlgili yayın-lar ve derlemelerden bazı tekrarlarıyla toplam 5213 yanış adının tespit, tasnif ve tahlil edildiği Türk dilinde yanış ad-ları bahsi, Anadolu sahasındaki Türk halı ve düz dokuma ürünleriyle sınır-landırılmıştır. Esere dâhil edilen yanış-lar, bilgisayar destekli bir tasarım ve çizim programı olan Autocad progra-mıyla okuyuculara aktarılarak konu görsellerle işlenmiştir. Çalışmanın “Giriş”inde (s. 1-45) konu bağlamındaki terimler etrafında durulduktan sonra yanışların adlandırıl-ması; ad bilimi ve gösterge biliminin verileriyle yanışlar ele alınmıştır. Halı ve düz dokuma sanatının Türklerdeki gelişimi de yine bu girişe yerleştiril-miştir. İlgili literatürdedesen, nakış, motif, bezeme, im terimleriyle de karşı-landığı görülen yanış, Anadolu’da su, ala, belliş, çekipi, tabak, örnek, goraf, ala, oyu, cin gibi kelimelerle ifade edilmekte olup (s. 5-7) kısaca anlamlı, en küçük süs ögesi şeklinde tanımlanabilir. Halı ve düz dokuma sanatının bu birimcikleri engin duygu ve düşünce dünyasının yoğunlaşarak somuta ev-rilmesi bakımından hem birer süreç ve aynı zamanda birer sonuç olma özelliği gösterir. Yanışların, benzerlik ilişkisiyle açıklanabilenleri görüntüsel gösterge-lerse de bunların dil göstergelerine dönüşümü adlandırılmalarından sonra-dır. Mevcut dilsel göstergelerden hareketle birtakım kaynak göstergelere gidilebilse de bazı yanış adları kaynaklarını saklı tutar. Bu durumda yanış, bir gösterge olmanın; dolayısıyla benzerlik ilişkisi dışındaki birtakım veri-lerle açıklanabilirdir. Bu bilinmezliğin bir diğer nedeni olarak da tanımsız figür/ soyut formlara verilen adların çeşitlenmesi gösterilebilir. Aynı ya da benzer yanışların yörelere göre çeşitlenen adları söz konusu olduğu gibi bir yanış adı yine, yörelere göre farklı şekillerle izlenebilmektedir. Koç boynu-zunun dört yörede altı farklı şekli bulunurken, Uşak yöresindeki bir şeklin aynı yörede üç ayrı adla anılması gibi.
179
181