You are here

ÖLÜMÜNÜN 10 UNCU YILDÖNÜMÜNDE YAHYA KEMAL

Journal Name:

Publication Year:

Author Name
Abstract (Original Language): 
2 Aralık 1884 te Üsküp'te doğan Yahya Kemal, 1 Kasım 1958 de İstanbul'da öldü. Böylece 1968, büyük şairin ölümünün 10'uncu ölüm yıldönümüdür, Bu münasebetle aradan geçen on yılı bir kuşbakışı ile gözden geçirmek ve Yahya Kemal'in şiirinin bazı özellikleri üzerinde durmak istiyoruz. Yahya Kemal'in ölümü büyük yankılar uyandırdı. Kendisine yapılan gerçekten muhteşem cenaze töreni yanında, günlük gazetelerde, dergilerde bir çok yazılar yayınlandı. Yakup Kadri Karaosmanoğlu, bu ölümden bir hafta sonra çıkan bir makalesinde şunları söylüyordu: " Yahya Kemal'in ölüşü, her şeyden ziyade, bir âbidenin yıkılışını andırır. İstanbullular, bir sabah, gözlerini açınca onun yerini boş buldular ve içlerinden, sanki Süleymaniye ortadan kalkmış gibi bir hisse kapılıp üzüldüler. Bu, yanlış veya «galat > bir his değildir ve İstanbullular ne kadar üzülseler haklıdır. Sinan, İstanbul'un dış manzarasında neyi tamamlamakta ise Yahya Kemal onun iç manzarasında öyle bir şeyi tamamlıyordu. Bu takımdan, belki, yıkılmış bir Süleyma-niye'nin boşluğunu Selimiye, Fatih veya Sultan Ahmet'le doldurmak insana mümkün görünür ama, istanbul'u içerisinden aydınlatan tek ışık sönünce ne yapılabilir?,, Sayın Yakup Kadri Karaosmanoğlu'nun bu kadar güzel dile getirdiği bu görüşü paylaşanlar pek çoktur. Yahya Kemal'in ölümünün canlandırdığı bu ilgi, her ölüye gösterilen geçici ilgiye benzemiyordu; onun ölümü ile Türk milleti büyük evlâtlarından birini, eşsiz bir şairini kaybettiğini görmüş ve anlamıştı; şiirinin ayarı halis, zengin bir maden olduğunu gönülden duymuştu. İlk günlerin yazılarını, bazıları yabancı dillerde olmak üzere, başka yazılar, araştırmalar, kitap halinde çıkan eserler izledi; Yahya Kemal adına dernekler kuruldu. Bunlardan «Yahya Kemal Enstitüsü» şairin eserlerini yayınlamaya başladı; araştırma yazıları yayınladı ve bir «Yahya Kemal Müzesi» kurdu. Ölümünden kısa bir zaman sonra «Yahya Kemal'i Sevenler Cemiyeti » ni kuranlar, ilk hedef olarak, üstadlannın eserlerini yayınlamayı düşünmüşlerdi; ama şifahî vasiyetinin mirasçıları tarafından tanınmaması ve iptal ettirilmesi üzerine buna imkân bulamadılar. Yalnız boş da durmadılar: hakkında eserler, yazılar yayınladılar; İstanbul Belediyesine başvurarak kabrini yaptırdılar; bir caddeye, bazı okullara adının verilmesini sağladılar, anma toplantıları, konserler düzenlediler; lise öğrencileri arasında şiir okuma yarışmaları tertip ettiler. Son olarak, 10 uncu ölüm yıldönümü münasebetiyle bir «Yahya Kemal'i anma haftası» düzenlediler. Bu haftanın en önemli olayı, şairin 1.80 boyunda tunçtan bir heykelinin dikilmiş olmasıdır. Yanılmıyorsak bu, memleketimizde bir sanatkâr için bu çapta dikilen ilk heykeldir; bunun çığır açan bir başlangıç olması, millî ve sanat hayatımız için çok faydalı olacaktır. Bütün bu işleri başarabilmek için, Cemiyet, gönüllü bir çok yardımcılar buldu. Yahya Kemal'in büyük adı, başvurulan kapıların açılmasını çok kolaylaştırıyordu. «Yahya Kemal'i Sevenler Cemiyeti» bütün bu dostlara sonsuz şükranlar borçludur.
29
32