You are here

BORÇLAR KANUNU VE CISG ÇERÇEVESİNDE HASARIN İNTİKALİ

Journal Name:

Publication Year:

Author NameUniversity of AuthorFaculty of Author
Abstract (Original Language): 
Hasarın intikali meselesi satım sözleşmeleri bakımından büyük önem arz eden bir konudur. Roma hukukundan beri, gerek hasarın hangi anda alıcıya intikal edeceğinin tespiti, gerekse bu intikalin sonuçları üzerinde durulmaktadır. Özellikle günümüzde gittikçe karmaşıklaşan, çoğu kez uluslararası bir mahiyet arz eden saüm ilişkileri bakımından, hasarın intikali meselesinin ihtiyaçlara uygun bir çözüme kavuşturulması gerekmektedir. Bu bağlamda değişik satım türlerinin özelliklerinin ve günümüz t i caret hayatının koşullarının dikkate alınması zaruridir. Çalışmamızın amacı, bünyesinde pek çok problem barındıran hasarın intikali meselesini Borçlar Kanunu ve Milletlerarası Mal Satımına İlişkin Birleşmiş Milletler Antlaşmasındaki (CISG)1 düzenlemeler çerçevesinde ele almakür. Uluslararası bir mahiyet arz eden satım sözleşmeleri bakımından, ulusal mevzuatlardaki farklılıkların yaratacağı sıkıntıların aşılması ve bu çerçevede uluslararası satım hukukunun yeknesak kurallara bağlanması amacıyla 11.4.1980 tarihinde kabul edilen ve 1.1.1988'de yürürlüğe giren Milletlerarası Mal Saümına İlişkin Birleşmiş Milletler Antlaşmasına (CISG) Türkiye bugün itibarıyla hâlen katılmamıştır. Ancak dünyada çok sayıda devletin, bu arada tüm Avrupa Birliği ülkelerinin antlaşmaya taraf olduğu düşünülürse, Türkiye'nin de er geç bu antlaşmaya katılacağı söylenebilir. Ayrıca tarafların seçtiği hukuk olarak ya da kanunlar ihtilafı kuralları gereğince antlaşmanın Türkiye'de de tatbiki söz konusu olabilecektir. Gerçekten de Türk kanunlar ihtilafı kuralları gereğince hukuku tatbik edilecek olan devlet antlaşmaya taraf ise, antlaşma, bu devletin hukuku olarak Türkiye'de de uygulanabilecektir. Bu nedenle CISG hükümlerinin incelenmesinde fayda vardır. Çalışmamızda öncelikle genel olarak hasar ve hasarın intikali kavramlarına değinilmiş; daha sonra hasarın intikal ettiği an üzerinde durulmuştur. Konu öncelikle Borçlar Kanunu çerçevesinde incelenmiştir. Gerek Borçlar Kanunu sistematiğinin anlaşılabilmesi için gerekli olduğunu düşündüğümüzden, gerekse satım sözleşmeleri bakımından da uygulanması gündeme gelebildiğinden, ilk olarak bu konudaki genel düzenlemeyi teşkil eden BK m. 117 hükmü ele alınmıştır. Daha sonra hükmün, aynı maddenin 3. fıkrasında sözü edilen "kanundan doğan istis-nalarTndan birini teşkil eden ve konuyu satım sözleşmeleri bakımından özel olarak düzenleyen BK m. 183 hükmü incelenmiştir. Borçlar Kanunu Tasarısı'ndaki konuya ilişkin düzenlemeye de kısaca değinildikten sonra CISG'da hasarın intikal ettiği an ele alınmıştır. Öncelikle CISG'daki düzenleme hakkında genel bazı açıklamalar yapılmış; daha sonra değişik satım türleri bakımından hasarın hangi anda intikal ettiği incelenmiştir. Çalışmamızın son bölümünde hasarın intikalinin sonuçlan, Borçlar Kanunu, Borçlar Kanunu Tasarısı ve CISG çerçevesinde ele alınmıştır. CISG bakımından sözleşmenin esaslı ihlali hâlinde durumun ne olacağına da aynı bölümde değinilmiştir.
303-350