A DIFFERENT METHOD TO UNDERSTAND AND READ LITERARY TEXTS: EİNFÜHLÜNG THEORY
Journal Name:
- İstanbul Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Dergisi
Keywords (Original Language):
Author Name | University of Author |
---|---|
Abstract (2. Language):
As an aesthetic understanding which emerges in Germany in the
second half of 19th century, Einfühlüng theory is an important stage
especially in the field of subjective aesthetic. “Einfühlung” does not
suggest a whole explanation for all aspects of a work of art, but still
expands the field of asthetic by criticising and explaining deficiencies
of the approaches that ignore the effectiveness of subject. Subject
(human), according to Einfühlung theory, identifies with objects with a
receptive effectiviness. This identification causes great changes in
emotions of the subject. Thus, man knows the external things by a
different way and because of them, experiences an “aesthetic
transformation” in himself. The ability of man to identify with every
kind of object, and to experience them with his own emotions in
himself is useful for reception and explanation of literary works from
different aspects. “Emphaty”, as translation of “Einfühlung” in
English, is frequently used as a popular term in psychology. In this
article, it is tried to explain that is impossible to use the terms of
“einfühlung” and “emphaty” interchangeably.
Bookmark/Search this post with
Abstract (Original Language):
Einfühlung teorisi, Almanya’da 19. yüzyılın ikinci yarısında ortaya
çıkan ve özellikle sübjektiv estetik alanında önemli bir merhaleyi
gösteren estetik anlayışıdır. “Einfühlung”, sanat eserini bütün
yönleriyle açıklayacak bir anlayışa sahip olmasa da, sanat eserlerini
değerlendirirken süjenin etkinliğini dikkate almayan görüşlerin bazı
eksik yönlerini açıklayıp eleştirerek estetiğin alanını genişletmiştir.
Einfühlung teorisine göre süje (insan), objeler ile içten kavrayıcı bir
etkinlikle özdeşleşir. Bu özdeşleme, süjenin kendi duygularında büyük
bir değişime sebebiyet verir. Böylece insan, kendi dışındaki varlıkları
farklı bir yöntemle tanır, onlar sayesinde kendinde “bedii bir tahavvül”
yaşar. İnsanın özellikle hemen her türlü objeyle bu türden bir
özdeşleşme yaşayabilmesi, onları kendi içinde yeniden ve kendi
duygularıyla yaşaması hadisesi, edebiyat eserlerinin çeşitli yönlerden
alımlanma ve açıklanmasına yardım edecek niteliktedir. “Einfühlung”,
İngilizce’ye “empathy” olarak çevrildikten sonra popüler bir terim
olarak psikoloji alanında sıklıkla kullanılır. Makalede, aslında
“Einfühlung” ve empatinin tam anlamıyla birbirlerinin yerine
kullanılmasının niçin mümkün olmadığına dair bazı dikkatler de
sunulmaktadır.
FULL TEXT (PDF):
- 48