You are here

KAMU ZARARI VE KAMU ZARARINDA RÜCU

Journal Name:

Publication Year:

Author NameUniversity of AuthorFaculty of Author
Abstract (Original Language): 
Temelde 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu ile başlayan süreçte Türk İdare Hukukunda "idari denetim" konusunda hem kavramsal hem de yapısal bir değişim yaşanmıştır. İdarenin kaynakların ekonomik, etkin ve verimli yönetilip yönetilmediğini değerlendirmek, bu konuda rehberlik ve danışmanlık yapmak amacıyla 5018 sayılı Kanun ile öngörülen iç denetim, aynı idare tarafından, idarenin yönetim ve kontrol yapıları ile malî işlemlerinin risk yönetimi, yönetim ve kontrol süreçlerinin etkinliğini değerlendirmek ve geliştirmek yönünde sistematik, sürekli ve uluslararası denetim standartlara uygun olarak gerçekleştirilen bir idari denetimdir. Dış denetim ise genel yönetim kapsamındaki kamu idarelerinin hesap verme sorumluluğu çerçevesinde, yönetimin malî faaliyet, karar ve işlemlerinin; kanunlara, kurumsal amaç, hedef ve planlara uygunluk yönünden incelenmesi ve sonuçlarının Türkiye Büyük Millet Meclisine raporlanması niteliğinde, Sayıştay tarafından yapılan harcama sonrası denetimdir. 5018 sayılı Kanunun uygulanmaya başlamasıyla birlikte bu denetimlerde aslında eskiden beri yasal düzenlemelere konu olmuş olan bir kavram yeniden tartışılmaya başlanmış ve giderek artan bir yoğunlukla yeniden gündeme gelmiştir: Kamu zararı Kamu zararının tespiti, kamu zararının zarara neden olan personelden tahsiline yönelik yasal süreçte zaten Danıştay, AYİM, Yargıtay ve Uyuşmazlık Mahkemesi tarafından farklı yorumlanan, sınırları net olarak ortaya konula-mayan hizmet kusuru - kişisel kusur ayrımı bakımından kamu zararının tazmini konusundaki kararları ile Sayıştay'ın yaklaşımları önem kazanmıştır. Zira son dönem Sayıştay kararlarında hizmet kusuru - kişisel kusur ayrımı konusunda anayasal ve yasal esasların zaman zaman gözardı edildiği, her ne kadar istikrarlı olmasa da Danıştay, AYİM, Yargıtay ve Uyuşmazlık Mahkemesi içtihadı ile ortaya konulmaya çalışılan hizmet kusuru - kişisel kusur (hatta belli dönemlerde hizmet kusuru - görev kusuru - kişisel kusur - salt kişisel kusur) ayrımı ile ilgili yaklaşımlara itibar edilmediği görülmektedir. Bu konudaki tehlikeli yaklaşım, "hizmet kusuru"mm kamu zararına neden olan kusur olarak nitelendirilip, idarenin hizmet kusuru nedeniyle tazminata mahkûm olduğu olaylarda, kişisel kusur tespiti bulunmasa bile hizmet kusuru olarak nitelendirilen fiile katkıda bulunan kamu görevlilerine tazminat miktarının tamamının rücu edilmesi gerektiğinin düşünülmesidir.
61-78