Buradasınız

İdiopatik Fokal Segmental Glomerüloskleroz Olgularında Tedavi ve Sonuçlar: Bağışıklığı Baskılayıcı Ajanlar ya da Renin Anjiyotensin Sistem İnhibitörleri

Treatment and Outcome of Idiopathic Focal Segmental Glomerulosclerosis: Immunosuppressive Agents or Renin Angiotensin System Inhibitors

Journal Name:

Publication Year:

DOI: 
10.5262/tndt.2011.1003.12
Abstract (2. Language): 
OBJECTIVE: We compared the effi cacy and safety of 12 months of three different treatment regimens. MATERIAL and METHODS: We retrospectively investigated the pathological and clinical features of 70 patients with FSGS confi rmed by biopsy. Patients with secondary FSGS, estimated glomerular fi ltration rate <30 mL/min/1.73 m2 and history of diabetes mellitus were excluded. Eligible 51 patients were randomly assigned to receive treatment with renin–angiotensin system (RAS) inhibitors (group 1, n=13), steroid (group 2, n=22) or steroid + Cyclosporine (CsA) (group 3, n=16). RESULTS: At the end of the one year, remission ocurred in 7 patients (53.8%) (4 complete and 3 partial) in group 1, 15 patients (68%) (12 complete and 3 partial) in group 2 and 8 patients (50%) (6 complete and 2 partial) in group 3 (p=0.483). The baseline proteinuria levels of patients in group 2 (5.41±3.91 g/day) and group 3 (5.96±4.83 g/day) were signifi cantly decreased to 2.03±3.16 g/day (p=0.004) and 2.03±2.40 g/day (p=0.012), respectively. However, the baseline proteinuria levels of patients in group 1 were not signifi cantly decreased at one year of treatment. CONCLUSION: Steroid treatment or CsA in combination with low-dose steroids show similar effi cacy in inducing remission in patients with idiopathic FSGS
Abstract (Original Language): 
AMAÇ: Çalışmamızda birincil FSGS tanısı olan hastalarda 3 farklı tedavi yaklaşımının 12 aylık etkinlik ve güvenilirliğini karşılaştırdık. GEREÇ ve YÖNTEMLER: Böbrek biyopsisi ile FSGS tanısı konulmuş olan 70 hastanın laboratuvar ve klinik izlem özellikleri geriye dönük olarak incelendi. İkincil FSGS’li, kreatinin klirensi < 30 mL/ dak/1,73 m2 ve diabetes mellitus öyküsü olan hastalar çalışmaya alınmadı. Toplam 51 uygun hasta (26 erkek, 25 kadın) 3 tedavi grubuna ayrıldı. Birinci gruptaki hastalara (n=13) renin anjiyotensin sistemi (RAS) inhibitörleri; 2. gruptaki hastalara (n=22) kortikosteroid (KS) tedavisi; 3. gruptaki hastalara (n=16); düşük doz KS + oral siklosporin (CsA) tedavileri verilmişti. BULGULAR: Bir yıllık izlem sonunda grup 1’de 7 hastada (%53,8) (4 tam ve 3 kısmi), grup 2’de 15 hastada (%68) (12 tam ve 3 kısmi) ve grup 3’te 8 hastada (%50) (6 tam ve 2 kısmi) remisyon gözlendi (p=0,483). Grup 2 (5,32±3,75 g/gün) ve grup 3’ün (5,97±4,83 g/gün) bazal proteinüri düzeyleri sırasıyla 2,03±3,16 g/gün (p=0,004) ve 2,03±2,40 g/gün (p=0,012) düzeylerine geriledi. Ancak, grup 1’deki hastaların başlangıç proteinüri düzeyleri tedavinin birinci yılında anlamlı derecede azalmadı. SONUÇ: İdiopatik FSGS tanısı olan hastalarda tek başına steroid tedavisi ve CsA ile düşük doz steroid kombinasyon tedavisi hastalığın remisyonunu sağlamada benzer etkinlik göstermiştir.
277-283

REFERENCES

References: 

1. Haas M, Spargo BH, Coventry S: Increasing incidence of focalsegmental
glomerulosclerosis among adult nephropathies: A 20-
year renal biopsy study. Am J Kidney Dis 1995; 26: 740-750
2. Şengül E, Eyileten T, Yenicesu M: Fokal segmental glomerüloskleroz.
Turk Neph Dial Transpl 2009; 18(3): 147-151
3. Lavin PJ, Gbadegesin R, Damodaran TV, Winn MP: Therapeutic
targets in focal and segmental glomerulosclerosis. Curr Opin
Nephrol Hypertens 2008; 17(4): 386-392
4. Praga M, Hernandez E, Montoyo C, Andres A, Ruilope LM,
Rodicio JL: Long-term benefi cial effects of angiotensin-converting
enzyme inhibition in patients with nephrotic proteinuria. Am J
Kidney Dis 1992; 20: 240-248
5. Jafar TH, Stark PC, Schmid CH, Landa M, Maschio G, de Jong PE,
de Zeeuw D, Shahinfar S, Toto R, Levey AS, AIPRD Study Group:
Progression of chronic kidney disease: The role of blood pressure
control, proteinuria, and angiotensin-converting enzyme inhibition:
A patient-level meta-analysis. Ann Intern Med 2003; 139: 244-252
6. Appel GB, Pollak MR, D’Agati V: Focal segmental
glomerulosclerosis. In Feehally J, Floege J, Johnson RJ, (eds).
Comprehensive Clinical Nephrology. (3 th ed). Philadelphia:
Mosby Elsevier, 2007; 217-230
7. Cameron JS: Focal segmental glomerulosclerosis in adults. Nephrol
Dial Transplant 2003; 18 (Suppl 6): 45-51
8. Passerini P, Ponticelli C: Treatment of focal segmental
glomerulosclerosis. Curr Opin Nephrol Hypertens 2001; 10: 189-119
9. Ponticelli C, Villa M, Banfi G, Cesana B, Pozzi C, Pani A, Passerini
P, Farina M, Grassi C, Baroli A: Can prolonged treatment improve
the prognosis in adults with focal segmental glomerulosclerosis?
Am J Kidney Dis 1999; 34: 618-624
10. Ponticelli C, Rizzoni G, Edefonti A, Altieri P, Rivolta E, Rinaldi S,
Ghio L, Lusvarghi E, Gusmano R, Locatelli F: A randomized trial
of cyclosporine in steroid-resistant idiopathic nephrotic syndrome.
Kidney Int 1993; 43: 1377-1384
11. Cattran DC, Appel GB, Hebert LA, Hunsicker LG, Pohl MA, Hoy
WE, Maxwell DR, Kunis CL: A randomized trial of cyclosporine in
patients with steroid-resistant focal segmental glomerulosclerosis.
North America Nephrotic Syndrome Study Group. Kidney Int 1999;
56: 2220-2226
ile birlikte CsA kullanımının daha etkili olduğu ileri sürülmektedir
(15). Ancak, özellikle, tedaviye başlarken serum kreatinin
düzeyi yüksek, biyopside sklerotik glomerülü fazla olan ve 5.5
mg/kg/gün’ün üzerinde CsA alanlarda nefrotoksisite riskinin
daha fazla olduğu saptanmıştır (16). Bizim çalışmamızda da
günlük proteinüri miktarları ve böbrek işlevleri birbirine benzer
olan grup 2’de tek başına KS, grup 3’te ise düşük doz KS + CsA
tedavileri verilmiştir. Her iki tedavi grubunda da 1 yıllık izlem
sonunda günlük proteinüri miktarlarında istatistiksel açıdan
anlamlı azalma sağlanmıştır. Her iki grubun günlük proteinüri
miktarlarında azalma, böbrek işlevleri ve tedaviye yanıt oranları
birbiri ile karşılaştırıldığında iki grup arasında belirgin bir fark
saptanmamıştır. Ancak proteinüri düzeylerindeki azalma ile korele
bulunmasa da her iki grupta 1 yıllık izlem sonunda serum
kreatinin değerlerinde belirgin yükselme gözlenmiştir. Bu bulgu
proteinüri düzeylerindeki azalmaya hastaların böbrek süzme
işlevlerindeki bozulmanın katkıda bulunmuş olabileceğini
düşündürmektedir.
Öte yandan sadece RAS inhibitörü tedavisi verilen grup 1’in
başlangıç günlük proteinüri miktarı diğer gruplara göre daha
düşük olmasına karşın 1 yıllık izlem sonunda ölçülen günlük
proteinüri düzeyleri diğer gruplar ile benzer bulunmuştur. Ayrıca
proteinüri düzeylerinde 1 yıllık izlem sonunda istatistiksel açıdan
anlamlı bir azalma saptanmamıştır. Bu duruma bazal proteinüri
düzeylerinin daha düşük olması katkıda bulunmuş olabilir, ancak
yine de RAS inhibisyonu ile daha anlamlı proteinüri azalması
beklenmektedir. Hasta sayısının az ve geriye dönük bir çalışma
olması nedeni ile sonuca varmayı kısıtlayıcı yönleri olmasına
rağmen çalışmamızda bağışıklığı baskılayıcı tedavi grubunda
belirgin yan etki gözlenmemesi ve proteinüri düzeylerinde elde
edilen anlamlı azalma proteinürisi nefrotik düzeylere yakın olan
hastalarda bağışıklığı baskılayıcı tedaviyi bir seçenek olarak
düşündürtebilir.
Gruplardaki hastaların bazal proteinüri değerlerinin çok
geniş bir aralıkta dağılması ve hastalara uygulanmış olan ACE-i
ve ARB tedavilerinin proteinüri üzerine olan olumlu etkilerini
grup 2 ve grup 3 hastalarından ayırma olanağının bulunmaması
çalışmamızın sonuçlarının yorumlanmasını zorlaştırmaktadır.
Bazal değerlere göre yüzde değişim oranları açısından
incelendiğinde sadece KS tedavi grubunda (grup 2) serum
albumin değerindeki artış oranının istatistiksel açıdan anlamlı
derecede diğer gruplardan daha yüksek bulunması, bu tedavi
seçeneğinin olumlu etkisi olarak yorumlanabilir. Sadece KS
ve düşük doz KS + ağızda CsA tedavileri uygulanan hastaların
12 aylık izlem sonucundaki proteinüri yanıtları istatistiksel
olarak benzerlik gösterdiğinden, CsA’nın nefrotoksik etkileri de
gözönüne alındığında nefrotik sendromla başvurmuş FSGS’li
hastalarda öncelikle tek başına KS tedavisi düşünülebilir.
Kortikosteroid tedavisine dirençli olgularda CsA’nın nefrotoksik
etkisine dikkat ederek böbrek işlevlerinin yakından izlenmesi ile
birlikte KS + ağızda CsA kombinasyonu denenebilir.
283
Çalışkan Y ve ark : İdiopatik Fokal Segmental Glomerüloskleroz
Olgularında Tedavi ve Sonuçlar
Türk Nefroloji Diyaliz ve Transplantasyon Dergisi
Turkish Nephrology, Dialysis and Transplantation Journal
Turk Neph Dial Transpl 2011; 20 (3): 277-283
12. Ehrich JHH, Geerlings C, Zivicnjak M, Franke D, Geerlings H,
Gellermann J: Steroid-resistant idiopathic childhood nephrosis:
Overdiagnosed and undertreated. Nephrol Dial Transplant 2007;
22: 2183-2193
13. Loeffl er K, Gowrishanker M, Yiu V: Tacrolimus therapy in pediatric
patients with treatment-resistant nephrotic syndrome. Pediatr
Nephrol 2004; 19: 281-287
14. Gulati S, Prasad N, Sharma RK, Kumar A, Gupta A, Baburaj VP:
Tacrolimus: A new therapy for steroid-resistant nephrotic syndrome
in children. Nephrol Dial Transplant 2008; 23: 910-913
15. Braun N, Schmutzler F, Lange C, Perna A, Remuzzi G,
Willis NS: Immunosuppressive treatment for focal segmental
glomerulosclerosis in adults. Cochrane Database Syst Rev 2008; 16
(3): CD003233
16. Meyrier A, Noel LH, Auriche P, Callard P: Long-term renal
tolerance of cyclosporine A treatment in adult idiopathic nephrotic
syndrome. Kidney Int 1994; 45: 1446-1456

Thank you for copying data from http://www.arastirmax.com