Buradasınız

ALTAY TÜRKLERİNDE AVCI İNANÇLARI VE GELENEKLERİ

Journal Name:

Publication Year:

Author Name
Abstract (Original Language): 
Altay Türklerinde yabani hayvan avı çok eskiden beri iktisadi faaliyette çok önemli bir yer tutmaktadır. Bu durum, onların manevi-ruhani yaşamlarında yansımasını bulmuş, sonuçta yabani hayvan avı derin dinsel bir çevre ve kendine özgü bir avcı ritüeli oluşturmuştur. Yerlilerin bu faaliyetle olan ilişkisi, kendilerine çok yakın olan komşuları Rusların bu faaliyete karşı olan ilişkilerinden keskin şekilde farklılık göstermektedir. Bu faaliyetin dini yönü o kadar yaygındır ki, yerlilerin nazarında (tasavvurunda) o kutsal bir eylemdir. Bundan dolayı da hiç bir zaman bu konuda övüngenlik yapılmaz, yalan söylenmez ve alay edilmez. Hatta bazı hallerde avcı ava çıktığında, akrabaları da dâhil olmak üzere, seyahatinden kimseye bahsetmez, kimseyle konuşmaz. Ava giderken temiz olmak gerekir. Altaylılarda ava gitme öncesinden kadınla cinsel ilişkiye girilmez. Bu âdet, Şorlarda ve Kumandinlerde mevcuttur. Çele boyunda (Şorya) doğum yapan kadına, doğumdan sonra bir hafta mühletince yabani hayvan eti verilmez, zira bu zaman zarfında temiz değildir ve kocası avda başarısız olabilir. Kadın, av silahına ve samur avlamak için kullanılan ağa dokunmamalıdır. Av silahlarına ve giysilere karşı yerliler fevkalade saygılı davranırlar. Ne silah, ne ağ, ne de kapan gelişi güzel atılmaz, onlar sessiz ve itinalı olarak bir yere asılır veya avcı giysileriyle birlikte konularak ambarda saklanır, eve getirilmez. Altay Türkleri yabani hayvanlara, özellikle de ayıya karşı saygılı ve özel davranırlar. Daha günümüze değin onlarda, ayıyı takdis etme kültünün kalıntılarının canlı şekilde muhafaza edildiği görülmüştür. Tarafımızdan bu konuya özel bir makale adanmıştır.1 Altay Türklerinin tasavvurlarına göre yabani hayvanlar, özellikle değerli olanları, insanların konuşmalarını duyabilirler ve anlayabilirler, bundan dolayı da yerliler avda iken yabani hayvanların olduğu yerde (önceden tespit edilmiş, kararlaştırılmış) gizli bir dil kullanırlar, aynı şekilde bazı av malzemeleri de gizli dil ile isimlendirilir: daha çok tasvir edici, betimleyici bir dildir bu. Şorlar avda iken "samur'a" - "kiş" yerine "albaba" (gelir-kazanç)2, Tubalar: "aldı" ("vahşi-yabani hayvan"); Kalarlar: "kara jubırtıb" ("kara (siyah) koşan"); Altaylılar: "albuba" ("tatlı su levreği") derler. Veya Şorlar "geyiği" - "alaş" (ağaçkakan), "palartsı" - "taştuj aktıg" ("taş tırnaklı") diye adlandırılar. "Sincap'ı" "parbak", "çırbak" (parmak), "şarbaktı" ("sivri-keskin tırnaklı") diye adlandırırlar.3 "Silah" - "küze" ("damat, enişte"), "ayı kurşunu" - "kolamçı", yani damat tarafından geline verilen hediye demektir.
1-22

REFERENCES

References: 

1 L.Potapov, "Perejitki kulta medvedya u Altayskih Turkov". Etnograf-İssledovatel, No: 2-3, Leningrad Devlet Üniversitesi Yayınları.
2 Mukayese ediniz. Alabuga-tatlı su levreği (avda - samur) Verbitskiy, Slovar Alt. i Alad. Nareçiy, Kazan 1884.
3 N. P. Dırenkova' nın bildirdiğine göre Şorlar şu gizli isimleri de kullanmaktadırlar: sincap - "abaş kurtu", orman kurtçuğu veya "abaş şışkanak" - orman sıçanı, çatalboynuzlu - "uzun azak ak tizek" - beyaz dizli uzun bacaklı; Verbitskiy'nin sözlüğünde: "kolonok" (kürkü değerli, sansargillerden bir hayvan) - "saras" yerine "kulunak", "kunuçak" (avda) (s. 150, 151). Kokarca - "koj aım", "koj anıy" - tüccar (s.139), samur - "askır" -aygır (s.30), tavşan - "koj an" yerine "jirik" (s. 94).
4 James Frezer. Zolotaya Vetv ("Altın Dal"), 1, "Bağ ve Din", Moskova 1928, s. 37.
5 N. P. Dırenkova tarafından bildirilmiştir.
6 Maral - geyik türü, maral, meral.
7 A.Novikov'un materyallerine göre.
8 Leningrad Devlet Üniversitesi Etnografya Bölümü' nde 1928 yılında sunulan, Dini İnanışların Evrimi dersi.
9 N. P. Dırenkova tarafından bildirilmektedir.
10 Verbitskiy' nin sözlüğünde "Yerdine" - çok kıymetli anlamındadır, s. 50; Aynı anlamla Radloff'ta da geçmektedir: Opıt Slovarya Türkskih Nareçiy, I, s. 795. Türklere ve Moğollara Budizm vasıtasıyla geçmiş olan Sanskritçe kelime (A. N. Samoyloviç).
11 Verbitskiy, Slovar, s. 417.
12 Kostak - menfaat, gelir, fayda. Radloff, Opıt Slovarya Türkskih Nareçiy, II, s. 356.
13 A.Novinkov tarafından haber vermiştir.
14 A.N.Borzenko, Kedrobıy i zverovıy promısel vı Biyskom imeni Alt. Okruga, s. 28; N. Y. Nikiforov, Anosskiy Sbornik, Omsk, 1915, s. 172 (Ak Boka oğlu Han... hikâyesi).
15 Tubalar kendilerini "iş-kiji" (orman insanları) diye adlandırırlar; onlar taygada Telets gölünün kuzey-batı kıyısında, Kara Kokşi ve Sarı Kokşi nehirleri havzasında yerleşmişlerdir.
16 Çeviri A.V.Anohin'e aittir.
17 Dağlara sunu serpme geleneği Tungus avcılarında da vardır, onlar da av öncesinde ateşe sunu da bulunurlar, rüyalara ciddi anlamlar yüklerler, ormanın iyesinin varlığına inanırlar. Avcının karısı ile ilişkiye girdiği rüyanın anlamı, bütün Altay kabilelerinde olduğu gibi başarıya alamettir (bkz. "Tayga i Tundra" dergisi, No.1, 1928, Leningrad Şarkiyat Enstitüsü Kuzey Fakültesi'nde Kuzey Dairesi Yayını, s. 44, 45, 46).
18 N.P.Dırenkova tarafından bildirilmektedir.
19 Şorlarda "oboo"ya rastlanmamaktadır.
20 Altaylılar Rusların gelişleriyle bağlantılı olarak kendi bölgelerini fakirleşmiş sayarlar.
21 N. Dırenkova, "Kult Ogniya u Altaytsev i Teleut", Sbornik Muzeya Antropologii i Etnografii, VI, s. 71.
22 A.Novikov tarafından bildirilmektedir.
23 N.P.Dırenkova tarafından bildirilmektedir.
24 Bkz. ayrıca A.V.Anohin, Materialı Po Şamanstvu u Altaytsev, Leningrad 1924, s. 111, 123, 129.
25 İbid, 14.
26 İbid, 16.
27 Verbitskiy'nin sözlüğündeki "nançık" - tütün kesesi ile karşılaştırınız, s. 209.
28 Tubalar boğaz kısmı keten bezinden deri ayakkabılar giyerler. Şanır da böyle ayakkabı giyer.
29 Burada yine Altay'ın değiştiği hakkındaki fikir ifade edilmiştir. Tayga yanıyor ve yok oluyor, akabinde de bazı nehirleri suyu kuruyor.
30 Erke, Kult sına neba vı Severnoy Azii, Tomsk 1916, s. 24.
31 G. M. Tokmaşev tarafından derlenmiştir.
32 A. V. Anohin, Materialı Po Şamanstvu u Altaytsev, Leningrad 1924, s. 14.
33 Masallarda kurt için kullanılan mecazi isim.
34 Kaygalıg - hayrete değer, şaşırtıcı. Verbitskiy, Slovar, s. 116.
35 N. P. Dırenkova tarafından bildirilmiştir.
36 İ. D. Starınkeviç'in bildirdiğine göre, Keçin ulusu Şorları, av öncesinde "Taygam"a kamlık yaparlar. İzbede duvara silah asarlar; Kam, ona abırtka serper.

Thank you for copying data from http://www.arastirmax.com