Journal Name:
- Hasan Ali Yücel Eğitim Fakültesi Dergisi
Keywords (Original Language):
Author Name |
---|
Abstract (2. Language):
Brain researches, confirms that multiple complex and concrete experiences has vital importance for significant learning and teaching. This also means that; human brain shall be used in the best way and by using its endless capacity in communicating, knowing the conditions that maximize this process. Considering traditional education programmes, can be seen that the focus is on certain targets listed with a desultory and linear content. However, brain facts state that the brain processes like a information processing module and performs serial operations in the direction of coding and explaining every information.
The Learner, with his/her brain coded to see the relationship between links, continously waits stimuluses in this direction from the outer environs , and tries to compose his/her own data integrity. Mentalities adopted with the new curriculum, define the role of the learner in lerning situations well, and bring along desinging rich and proper experiences in structuring the content. In this research, functioning of the brain in this direction has been featured and concrete relationships between the new curriculum mentality and the curriculum variations were tried to be put out. Accordingly, it is obvious that, new curriculum have been designed primarily, suitable for the learner’s biological learning facts internally and realised applications are convenient to the universal brain-based learning principles teorically.
Bookmark/Search this post with
Abstract (Original Language):
Beyin araştırmaları, çoklu karmaşık ve somut deneyimlerin anlamlı öğrenme ve öğretme için yaşamsal öneme sahip olduğunu doğrulamaktadır. Bu aynı zamanda insan
beyninin en iyi şekilde kullanılması gerektiğini ve ilişkiler kurma yolundaki sonsuz kapasitesinin kullanılması ile hangi koşulların bu süreci en üst düzeye çıkardığının bilinmesi anlamına gelmektedir. Geleneksel öğretim programlarına baktığımızda birbirinden kopuk ve doğrusal bir içerikle sıralanan belli hedeflere odaklanıldığı görülür. Halbuki beyin gerçekleri beynin bir bilgi işlem modülü gibi işlediği ve her bir bilgiyi kodlama ve anlamlandırma yolunda seri işlemler gerçekleştirdiği yönündedir. Öğrenen sürekli olarak bağlantılar arasındaki ilişkiyi görebilmeye kodlanan beyni ile dış çevreden bu yöndeki uyarımları beklemekte ve kendi anlam bütünlüğünü oluşturmaya çalışmaktadır. Yeni müfredatla benimsenen anlayışlar öğrenenin öğrenme durumları içindeki rolünü iyi belirlemiş, içeriğin şekillendirilmesinde zengin ve uygun deneyimlerin tasarlanmasını da beraberinde getirmiştir. Bu araştırmada, beynin bu yöndeki işleyişine yer verilmiş olup, yeni müfredat anlayışı ile müfredat değişkenleri arasındaki somut ilişkiler ortaya konmaya çalışılmıştır. Buna göre, yeni müfredatın kendi içinde öncelikle öğrenenin biyolojik öğrenme gerçeklerine uygun bir şekilde tasarlanmış olduğu ve gerçekleştirilen uygulamaların yine bu evrensel beyin temelli öğrenme ilkelerine teorik olarak uygun olduğu görülmüştür.
- 18
49-59