Journal Name:
- İstanbul Üniversitesi Tiyatro Eleştirmenliği ve Dramaturji Bölüm Dergisi
Author Name | University of Author |
---|---|
Bookmark/Search this post with
Abstract (Original Language):
Farklı kültürler arasında iletisim kurmanın süphesiz en önemli yollarından biri olan “çeviri”
eylemi, tarihin en eski dönemlerinden beri dil üzerinde çalısmalarda bulunan
arastırmacıların ilgisini çekmistir. Bu ilginin odak noktasını ise hiç kuskusuz, kuram ve
uygulamaya yönelik soru(nsal)lar olusturmaktadır. Bahsi geçen soruların özünde ise genelde,
kaynak metne bağlılık ve sadakat kavramlarının basat rol oynadığı görülmektedir. Bu
bağlamda düsünüldüğünde, çeviri eyleminin genellikle edebiyat ya da uygulamalı dilbilimin
bir alt kolu olarak görülegelmis ve kültürel perspektifinin çoğu zaman göz ardı edilmis olması
pek de sasırtıcı olmamaktadır. Bununla birlikte, özellikle yirminci yüzyılın son çeyreğinde
çeviri olgusunun kültürel alandaki önemine iliskin yapılan çalısmalar, akademik çevrelerde
Çeviribilim’in özerk bir bilim dalı olarak anılmasına neden olmustur. Söz konusu zaman
dilimine kadar kaynak metin ile çeviri metin arasındaki tutarlılık, kayma ve diğer metin içi
unsurları gözlemleyen arastırmacılar çalısmalarında, çeviri eylemini kültürel bazda
değerlendirmenin doğal bir getirisi olan, metin dısı ögelerin de tartısılmasını gündeme
getirerek, çeviriye iliskin yüzyıllar boyunca gelistirilmis kuralcı anlayısın yerini islevsel,
dizgesel ve betimleyici yaklasımların almasının yolunu açmıslardır.
Çeviribilim’in yakın tarihine göz atıldığında, Belçikalı çeviri kuramcısı André Lefevere’in
gerek kuramsal gerek de uygulamaya yönelik çalısmalarının, çeviri olgusunun kültürel
öneminin ayırdına varılması yönünde önemli saptamalar içerdiği görülmektedir. Çeviriyi bir “yeniden yazma süreci” olarak gören Lefevere çalısmalarında, bu sürecin hangi kosullar
altında gerçeklestirildiğine, ideolojik unsurların çeviriyi nasıl bir manipülasyon aracı olarak
kullanabileceklerine ve çevirmenlerin ait oldukları kültür dizgesini sekillendirmedeki
rollerine iliskin çözümlemeler sunmaktadır. André Lefevere’in arastırmalarını diğer çeviri
arastırmalarından ayıran bir diğer önemli özellik ise, sanat alanında dünya çapında tanınmıs
bir ismin salt çevirilerinden ziyade, bu isim hakkında yazılmıs elestiri, görüsler ve
derlemelerin de çeviriler ile birlikte değerlendirilmesi gerektiğini öneriyor olmasıdır, ki bu
durum – doğası gereği dallararası arastırmalara açık olan – çeviri eylemine farklı bilim
dallarından yaklasılmasını kuramsal bir zemine oturtmaktadır.
Çeviri olgusundaki kültürel perspektif ile André Lefevere’in gelistirmis olduğu kuramları çıkıs
noktası olarak alan bu çalısma, yirminci yüzyılın en kayda değer tiyatro adamlarından biri
olan Bertolt Brecht’in Anglo-Sakson dünyasında nasıl algılandığını tartısmaya açmayı
hedeflemektedir. Makale, Brecht’in oyunlarını Đngilizce’ye çevirmis, yazarın Amerika’da
geçirmis olduğu yıllarda kaleme aldığı yazıları ile Brecht’in önemli destekçilerinden biri
olmus ve günümüzde de dünyanın önemli tiyatro elestirmenlerinden biri olarak nitelendirilen
Eric Bentley’in, Brecht hakkındaki kuramsal çalısmalarını irdelemektedir. Brecht’in gerek
tiyatro anlayısı, gerekse de oyuncuya yönelik yaklasımlarını ait olduğu kültür dizgesinin
normlarına “uydurma” çabasında bir yoruma gidenin yalnızca Bentley olmadığı, aynı
zamanda Brecht’in kuramsal yazılarını Đngilizce’ye çeviren John Willet’ın da aynı yaklasım
içinde olduğunu gösteren çalısma, günümüzde de Brecht’in tiyatro anlayısına iliskin
tartısmaların baslangıç noktasını ortaya çıkarmak amacındadır.
FULL TEXT (PDF):
- 11
142-158