You are here

TRAFİKTE POLİS - HALK İLİŞKİLERİ

Journal Name:

Publication Year:

Author Name
Abstract (Original Language): 
Toplum içinde gerçekleşen her türden sosyal ilişkiler analiz edilirken, ve bunlardan olumsuzları düzeltmek gibi bir amaç izlendiğinde bunları geniş ölçüde belirleyen ve sözü geçen münasebetlere şekil veren "insan tutumlarını" (attitude), elbette ki, en başta gözönünde bulundurmak gerekir. Gündelik dilde tutum sözcüğü, hal ve gidiş, bir duygunun dış belirtisi olarak kullanılmaktadır. Çağdaş sosyal psikolojide ise tutum, C.VV. Allport'un tanımıyla, insanların şeylere, durumlara karşı tepkileri üzerinde yönetici ve dinamik etkiler yapan aklî ya da duygusal nitelikte istidatlar ve eğilimlerdir. Söz konusu istidat ve eğilimler insanda sosyalleşme süreçi içinde geçirilen tecrübelerle çocukluktan itibaren örgütlenir ve zaman içinde yerleşirler. Tutumlar ve bunların meydana getirdiği imajlar çoklukla gerçeğe dayanır. Ancak bazan gerçeğe dayanmayan, ya da temelleri zaman içinde değiştiği halde aynı durumda kalmış, sabitliğini muhafaza etmiş imajlar da vardır. Toplum üzerinde devamlı olarak uygulanan telkinler, gerçeğe uymayan imajların oluşmasına da neden olabilir; söz gelimi aslında var olmayan bir tehlike hayali uydurulur ve telkin ve propaganda yoluyla halk nazarında sanki gerçek bir tehlike imajı yaratılabilir. Tutumlar, birbirine ilişkin inançların bir tür bileşiği (sentezi) olarak teşekkül ederler. İnsanlar kendilerinde böylece yerleşmiş tulumlara göre etraflarını saran şeyleri, durumları, kişileri ve diğer meslek mensuplannt nitelendirip değerlendirirler. Söz konusu inançlar bileşiği insanda belirli tipteki eylemlere, davranışlara yönelik istidatlar meydana getirir ve insan kendisine yöneltilen dürtülere, stimülüslere karşı, böylece yerleşmiş söz konusu istidatlara, yani tutumlara göre cevaplar verir. Demek oluyor ki, tuttun, durumlara, kişilere ve eşyaya karşı cevaplar getiren istidatlar olarak da tanımlanabilir. Söz konusu istidatlar, bizlerde, belirli kavramları kapsayan bir takım imajların yerleşmesine neden olmaktadır. İnsan davranışları, ister eylem, ister fikir biçiminde belirsinler, durumlara, kişilere ve eşyaya karşı dürtülerin zorladığı cevaplar niteliğinde bulunduklarından ve bunları tayin eden hususlar da fertlerdeki tutumlar, imajlar olduğundan, insan ilişkilerini analiz eden bilim adamlarının herşeyden önce söz konusu münasebetler bakımından insanlarda yerleşmiş tutumların muhtevasını tesbit etmesi gerekir.
571-583