You are here

BİREYSEL VE TOPLUMSAL ÇÖZÜLMEDE TELEVİZYON FAKTÖRÜ ÜZERİNE DÜŞÜNCELER

Journal Name:

Publication Year:

Author NameUniversity of AuthorFaculty of Author
Abstract (Original Language): 
Bireysel çözülme, ruhsal yaşamın unsurları arasındaki bağın kaybolmasıdır. Yani bireyin kendine ve içinde yaşadığı dünyaya yabancılaşmasıdır. Oysa bireylerin, hayatlarının gizini çözebildikleri ve olumlu anlamlar yükleyebildikleri oranda yaşam aktivitelerini gereğince yerine getirebilecekleri varsayılır. Yabancılaşma sürecini yaşamaya başlamalarının bir sonucu olarak, içsel yönelimlerinde bir belirsizlik ve varoluşsal boşluklar oluşur. Böylesi bireyler kendi öz kimliğinden uzaklaşırlar ve davranışları amaçsız ve anlamsız hale gelir. Nitekim yaşantıları kendi belirlemelerinden öte, gündelik yönlendiricilerin etkisiyle sürer ve içsellikten yoksun hale gelir. Bu süreç, peşinden gelecek olan sosyal çözülme sürecinin temel belirleyicisidir. Toplumsal çözülme, toplumda varolan işbirliği, ortak değerler, inançlar, birlik ve disiplinin çökmesidir. Toplumu ayakta tutan kuralların bağlayıcılığının azalmasıdır. Temelde pesimist bir özellik taşır ve tehlikeli bir duruma işaret eder. Bireysel ve toplumsal çözülmeler, diğer tüm insan yaşantıları gibi, zaman içerisinde gerçekleşirler. Bu yüzden bir anda olup bitiveren birer olgu değillerdir.2 Bu bağlamda, çözülmeleri hızlandıran araçlar da vardır. Bu araçların başında günümüz insanının yaşamında oldukça önemli bir yere sahip olan televizyon gelir.
FULL TEXT (PDF): 
227
233