You are here

Oryantalistlerin Kurrâ’ya Yaklaşımları

Journal Name:

Publication Year:

Author NameUniversity of AuthorFaculty of Author
Abstract (2. Language): 
Some of the Orientalist scholars argued that the word qurrâ was derived from the root of k-r-y and, accordingly, tended to translate it as villagers. Some others claimed that the word is not Arabic in origin and that it was inserted in the Qur’an at a later time. Thus, they pursued, it has nothing to do with the Qur’an, even with Religion but characterizes those who displayed bad habit, inferiority and indecency. Still some others, related the word to a number of events in the early period of Islam and employed it to ascribe a group of politi- cian, militarist and missionaries. This article, aims to analyze such kind of critiques, which often contradict the traditional understanding, raised by Orientalists. At the end, the author concluded that: Peasantry is a sociological reality, and, in contrast, qurrantry is directly linked to the activity of reading directly related to the Qur’an. Thus it seems to be important to distinguish between the two. As a result, the word qurrâ has been understood almost in every period of Islamic history as standing for those who recite/chant the Qur’an much and in exact accordance with the reciting rules, those who learned all or the most part of the Qur’an by heart, those who are experts in various versions of reciting the Qur’an, those who were also equipped with knowledge from religious other fields, and those who are strict in performing The Holly Book’s rules in their lives.
Abstract (Original Language): 
Doğu bilimleriyle uğraşan kimi batılı bilginler, kurrâ’ kelimesinin k-r-y kökenli olduğunu savunarak, onu köylüler diye yorumlama eğilimindedirler. Bazıları da, bunun Arapça asıllı olmadığını ve Kur’an’a sonradan girdiğini; dolayısıyla kurrâ’nın, Kur’an’la ve hatta dinle hiçbir ilgisi bulunmayan, kötü alışkanlıklara sahip, aşağılık ve çapulcu kimseler olduğunu iddiâ etmektedir. Diğer bir kısmı ise, İslâm’ın erken döneminde meydana gelen birtakım olaylarla irtibatlandırdığı kurrâ’yı; politik, militarist ve misyoner bir grup olarak nitelendirmektedir. Bu makale; müsteşriklerin, kurrâ kavramına yönelik -geleneksel anlayışın dışında, belki de karşısında yer alan- bu vb. eleştirel görüşlerini analiz etmeyi amaçlamaktadır. Yapılan değerlendirmeler neticesinde kısaca şu sonuçlara varılmıştır: Karyelilik (=köylülük), sosyolojik bir realite; kurrâ’lık ise, doğrudan okuma fiili/eylemi ve Kur’an ile birebir ilişkili bir kavramdır. Dolayısıyla bu terimleri birbirinden ayrı düşünmek gerekir. Bu itibarla kurrâ, İslâm Tarihi’nin hemen her döneminde müslümanlar tarafından; Kur’an’ı çok ve güzel okuyanlar, onun tamamını veya büyük bir bölümünü ezberleyenler, Kur’an’ın faklı şekillerde okunuşu (kıraatler) konusunda uzman olanlar, dinî ilimlerin diğer dallarında da belli ölçüde/seviyede bilgi sahibi olanlar, (okudukları- ezberledikleri) Kutsal Kitab’ın emir ve yasaklarına sıkı sıkıya bağlı olanlar biçiminde algılanmıştır.
FULL TEXT (PDF): 
311
346